NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
256 - (808) وحدثنا
منجاب بن
الحارث
التميمي.
أخبرنا ابن مسهر
عن الأعمش، عن
إبراهيم، عن
عبدالرحمن بن
يزيد، عن
علقمة بن قيس،
عن أبي مسعود
الأنصاري؛
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من قرأ
هاتين
الآيتين من
آخر سورة
البقرة، في
ليلة، كفتاه".
قال
عبدالرحمن:
فلقيت أبا
مسعود، وهو
يطوف بالبيت.
فسألته.
فحدثني به عن
النبي صلى الله
عليه وسلم.
{256}
Bize Mîncâb b. Haris
Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Bize Ibni Müshir, A'meş'den, o da
İbrahim'den, o da Abdurrahmân b. Yezîdden o da Âlkametü'bnü Kays'dan, o da Ebû
Mesûd El-Ensârî'den naklen haber verdi. Ebû Mes'ûd şöyle demiş: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Her kim bir gecede
Sûre-i Bakara'nın sonundaki şu iki âyeti okursa, bu iki âyet ona kâfî
gelirler.» buyurdu.
Abdurrahmân demiş ki: Müteakiben
Ebû Mes'ûd'a rastladım, Beyt'i tavaf ediyordu. Bu hadîsi ona sordum da, bana,
o'ıiu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti.
(808) وحدثني
علي بن خشرم.
أخبرنا عيسى
(يعني ابن يونس)
ح وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
عبدالله بن
نمير. جميعا
عن الأعمش، عن
إبراهيم، عن
علقمة
وعبدالرحمن
بن يزيد، عن
أبي مسعود، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم، مثله.
{….}
Bana Alîyyü'bnü Haşrem
rivayet etti. (Dediki): Bize îsâ (Yânî İbni Yûnus) haber verdi. H.
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti. Bu
râvîler hep birden A'meş'den, o da İbrahim'den, o da Âlkame ile Abdurrahmân. b.
Yezîd'den, onlar da Ebû Mes'ûd'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
naklen bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir.
(808) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا حفص
وأبو معاوية
عن الأعمش، عن
إبراهيم، عن
عبدالرحمن بن
يزيد، عن أبي
مسعود، عن
النبي صلى الله
عليه وسلم،
مثله.
{….}
Bize Ebû Bekîr b. Ebî
Şeybe rîvâyet etti. (Dediki): Bize Hafs ile Ebû Muâviye, A'meş'den, o da
İbrahim'den, o da Abdurrahmân b. Yezîd'den, o da Ebû Mes'ûd'dan, o da Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rîvâyet etti.
İzah:
Bu hadîsi bütün kütüb-i
sitte sahipleri tahrîc etmişlerdir. Hâkim ile Beyhakî'nin
Hz. Ebû Zerr'den tahrîc
ettikleri diğer bir hadîsde, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuşlardır:
«Allah Teâlâ Bakara
suresini öyle iki âyetle bitirdi ki, bu âyetleri bana Arş'ın altındaki bir
hazîneden verdi! Bunları öğrenin! Kadınlarınıza, oğullarınıza da öğretin. Çünkü
bunlar hem namaz, hem Kur'ân, hem de duadır.»
Hz. Ömer'le, Hz.
Alî'nin:
«Akıllı bir adam
görmedim ki, Bakara sûresinin sonundaki âyetleri okumadan uyusun.» dedikleri
rivayet olunur.
«Bu iki âyet ona kâfî
gelirler...» cümlesinden murâd; bunlar gece namazının yahut mutlak sûretde
Kur'ân okumanın yerini tutarlar; demekdir. Bâzıları şeytanın şerrinden; diğer
bâzıları, ins-ü cinn'in şerrinden onu korur; demişlerdir.
Kitabımızın «îmân»
bahsinde (125 / 199 - 126 - 200 numaralı hadîslerde) görüldüğü vecihle sûre-i
Bakara 'nin sonundaki İki âyetden birincisi îmânın temellerini; ikincisi ise
yedi tane duâ kelmesini ihtiva etmektedir. Bu âyetler nazil oldukdan sonra
Fahr-i Âlem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz onları okumuş ve her duâ
kelimesini okudukça Allah Teâlâ, kendisine: «Duanı kabul ettim.» buyurmuşdur.